19 Nisan 2012 Perşembe







O Gidişin ardında dönmemecesine bir kaçış,
Bitmemecesine bir hüzün vardı...
Ayakları değil gözleriydi yorgun olan.
Sesi kimsesizdi...
Gitmek mutlu etmiyordu belli
Ancak kalmakta çare değildi...
Kaçmak kolaydı! Hiçte değil...
Kaçmak kaçınılmazdı...
Ve kalmak iki kişilik yalnızlığa tutunmaktı.
Bir bavul, iki yalnız ve bir oda...
Yerleri süpüren bakışlar,
Kilit vurulmuş ağızlar.
Susmasaydı...
Konuşabilseydim...
Giden miydi suçlu olan,
Ya gitmeye adeta zorlayan?
Hangisi daha pişmandı?
Şimdi ne önemi vardı...
Vakit tamam mı?
Ayrılığa kalkan trenin sesi duyulmaya başladı.
Hazır mıydı giden, hazır mıydı kalan?
Ayrılığa hazırlanılır mıydı?
Bir bavul, iki yorgun ve bir tren...


2 yorum:

~ASGUR~ dedi ki...

Harikasın Esmacım... İnsanın ruhuna, gönlüne hitap eden, bulunduğu durumu çok güzel ifade eden bir çalışma olmuş. Kendimden çok şeyler buldum bu satırlarda. Kelimeleri çok güzel yakıştırmışsın birbirine. Kimin gittiğinin kimin kaldığının çokta önemi yok aslında eğer ortada bir ayrılık varsa. İkise de giden ikisi de birbirinde kalan olabiliyor...
Kalemine kuvvet yüreğine sağlık diyorum ilhamın hiç eksik olmasın... İyi ki varsın...

esma gül dedi ki...

çok teşekkür ederim, sağolasın :)